Hasan, rüyalar görüp gördüğü her rüyayı unutan bir adam. Hasan, rüyalarında gülümseyip uyandı mı güne küsen bir adam. İki çocuğu var; biri kız, biri erkek. Erkek evlat askerde, adı Murat. Kızıysa bebeğiyle bir beden Nuran, üç ay var daha bebeğinin çığlığına. Nuran kocasız, kocalı da kocasızlardan. Bir meyhane dönüşü, dönüşlerin en kadersizi olmuş Nuran’ın kocası için. Nuran’ın kocası ölmüş, bir dört tekerli çarpınca. Öyle hemen de değil, bir kaldırımda kalmış, nefes alıp verirmiş önce. Sonra insaflı bir taksici almış arabasına ama Nuranı’ın kocası alamamış bir nefes daha. Varamadan hastaneye ölmüş. Ölmüş de umutları da beraberinde götürmüş otuzunda, cebinde yüklüce bir para. Nuran’sa yirmi yedisinde bir kadın, bebeğiyle bir beden, üç ay sonra ana. Hasan evli; yani barakalı demek daha uygun aslında. Hasan evli ama, yalan da değil hani, karısı başka bir evde bir hastanın baş ucunda. Para kazanmak tek gayesi. Hastası son demlerinde ama umut kesilmez ya Allah’tan, Hasan’ın karısı dua...
ben de aynı şeyi düşündüm senin için
YanıtlaSilbenim içimde duyduğumu,
duymadın asla sen benden.
zira ben söylemek istediğimi söyledim hep,
sen istemediklerimi duydun.
Ve aslında sesin çınlarken kulaklarım da, suda boğulur nefeslerimiz.
YanıtlaSilBen kurtulurken, sen düşersin nefesimden, boğulursun.
Ben kuruturken ıslak kalbimi,
sen erirsin, belki de yanarsın hasretle..
İşte şimdi, düpedüz şanssızlıktır seninki..
senin şansın,
YanıtlaSilşanslı olduğunu sanman sadece...
şanssız olduğumu sanman ise
benim gerçek şansızlığım.