Kayıtlar

reklam etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Aşktan Uzak, Reklama Yakın..

Resim
"Reklam dünyasında gerçekliğin kabul edilir bir şey olmadığını sana öğretmediler mi? Bu nedenle "gerçek" bir şey yaptıkları zaman, mutlaka abartırlar. Bilirsin işte; mutlu aileler, yakışıklı, incecik insanlar, köpek yavruları, kediler, pırıl pırıl mutfaklar, kocaman banyolar. Yani bir sürü aldatmaca." Aşktan uzak, reklama yakın her kişi, hatunlar bilhassa okumalı. 

Evimde Moova Var!

Resim
Geçtiğimiz gün evde ben üç kutu güzellik karşıladı! Yoğun geçen günün yorgunluğuyla tam uzanıp da film izlerken sızmak niyetindeyken Moova 'larım belirdi karşımda.  Özellikle kutu tasarımları oldukça konuşulan Moova 'yı bu radikal seçiminden dolayı tebrik etmek gerek öncelikle. Rakiplerinin beyaz tutkularının aksine onlar, koyu mordan yola çıkıp logotype'larını da artistik bir biçimde oluşturmuşlar. Öte yandan kutuların ön yüzünde eğlenceli bir algı oyununa dönüşen "süt pencereleri" ise çok keyifli. "Aa kutunun içi mi görünüyor?" dedirtiyor her görene.. Belirtmeden geçemeyeceğim, sütün yağ derecelerini gösteren minik noktalar da oldukça estetik.  Sütü, "sadece çocuklar için satın alınan bir ürün" algısından oldukça uzak bir yere taşıyor Moova bu başarılı, incelikli sunumuyla. Düşünülmemiş, kaba işler arasında parıldıyor sahiden.  Uzun zamandır keyifle süt içmiyordum. Moova ve Zarakol ekibine tekrar teşekkürler. 

Reklamın Güzeli Vol.1

Resim

Efsanenin Rakısı, Rakının Efsanesi..

Resim
Yudum yudum akıyor, kayıyor ya üzerinden dilimizin, hani muhabbetin en yüksek perdesinde "ah be" diyoruz ya sarılıp o bardağa, içimiz kırgın, içimiz şen, hüzünlü, sevinçli.. Bembeyaz bir öykü anlatıyor ya bize her defasında, ısıtıyor içimizi, yanımızı, yöremizi.. Artık biraz da "inadına".. İşte rakının efsanesi yeniden yazılıyor, bana da onu duyurmak düşüyor. Tekirdağ Rakısı , o efsanevi tadın hikayesinin yeniden kaleme alınmasını bekliyor. Yazarım, Tekirdağ'a, rakının evine giderim diyorsan sen de Tekirdağ Rakısı Facebook Sayfası üzerinden efsaneni paylaşmalısın. Son katılım tarihi 15 Ocak , aman geç kalma!

Efsane Buzbağ Yarışması Sonuçlandı!

Resim
Ve Aslı yarışmayı kazanan üç talihliden biri oldu!  Buzbağ Şarapları , en güzel bağ bozumu tanımını yapan üç kişiyi Elazığ'daki bağ bozumu etkinliğine götürüyor, şehrin tarihi ve kültürel mekanlarını gezdiriyor, keyifli bir hafta sonuna davet ediyor bizleri..  " Toprağın önce yeşile, sonra meyveye, nihayet şaraba uzanan filminin en kalabalık sahnesidir bağ bozumu " demiştim.Şimdi o anı yaşamaya gidiyorum!  Dönüşte birbirinden güzel görüntüler getireceğim sizlere..

İstanbul'un Orta Yeri'nde Bir Cumartesi

Resim
Cumartesi gecesi enfes bir organizasyondaydım. Şöyle söyleyeyim; Fatih Akın , İstanbul Boğazı , birbirinden değerli dostlar..  Bu ipuçları bir şey anlatmadıysa, ben anlatayım.  İDO ve Utopic Farm 'ın katkılarıyla düzenlenen organizasyonda Barış Manço vapuru onlarca konuğu ağırladı. Vapurda Fatih Akın'ın İstanbul Hatırası'nı izledik birlikte. Ancak sadece filmi izlemedik desem yeridir. Boğazın iki yakası arasında, kulağımıza çalınan "İstanbul melodileri" ile en çok İstanbul'u izledik. Hadi, çoğul konuşmayayım. Ben öyle yaptım.  Tabii birbirimizi bulmuşuz, kolay bırakmak olmaz. Organizasyon sonrası, vapurumuz bizi aldığı yere, Kabataş'a bıraktıktan sonra Beşiktaş'a Okyanus'a uzandık. Okyanus dediğim meyhane işte canım.. Bir "U" masada, saatler süren lezzetli, bol mezeli, şarkılı türkülü muhabbet çıktı sonra sahneye.  Gece, ardından Taksim'e doğru uzadı, sabaha vardı. Uykusuz başladığım Pazar gününde bir de Menemen çeki...

Bana Göre Blanco, Sana Göre?

Resim
Mevsim pek bir başıboş kaldı sanki. Nereye çekseler oraya gidiyor bugünlerde, yağmur falan yağıyor, iki gram rüzgar çıkıyor sonra ama mütamadiyen nemli şu şehr-i İstanbul! Şehir adamın üzerine yapışıyor.. İşte bugünlerde bana ilaç gibi gelen bir şeyle karşılaştım. Zaten bünye alkolle haşır neşir, bir de böyle lezzetlisini görünce iyice kendinden geçiyor insan! Hare 'yi biliyorsunuz, enfes likörleri var ki onlardan biriyle mükemmel bir lezzet doğurmuşlar. Tarifine ulaşmak mümkün buradan . Ayrıca bu benzersiz tadın da henüz bir adı yok, ona bir isim de vermek isterseniz aynı adresi dilediğinizce kullanabilirsiniz! Hem vereceğiniz bu isim sizi şahane bir tatile de gönderebilir! O nemi de üzerimden alan güzelim Hare'li tadın adı " Blanco ", ben öyle çağırdım bu nefis beyaz çikolatalı kokteyli. Siz ne dersiniz bilemem! Not: Bugünlerde çok güzel şeyler de oluyor, tıpkı bu lezzette şeyler. Hepsini yazacağım kısa kısa, birkaç gün...

Şarabım gelsin?

Resim
Alkolle aramız iyi, malum. Rakıdır, şaraptır seviyoruz bunları Yeni bir haber alınca veremeden edemedim.  21 Mayıs – 06 Haziran tarihleri arasında Köşebaşı ve Develi restoranlarda bir kadeh veya bir şişe Buzbağ Rezerv alana ikinci kadeh veya şişe bedava olacak.  Yolunuz düşerse ikinci kadehinizi ya da şişenizi almayı ihmal etmeyin canlarım.  Afiyet olsun! 

Tekirdağ Fanatikleri Parmak Kaldırsın?

Resim
"Hayatta kimileri için bazı şeyler tektir, alternatifleri yoktur." İşte bu sloganla Tekirdağ Fanatikleri 'ni arıyor Tekirdağ Rakısı . Siteye girip Baki, Sadık ve Selim'in rakı sofrasındaki sorularını yanıtlayanlar, arkadaşlarıyla birlikte leziz bir "rakı sofrası"nı kazanma şansı yakalıyorlar. Benim rakı sevdam bilinir. Gözüme hoş görünen bu site ve kampanyaya bir göz atın istedim. Sağlığınıza!
Resim
fikir pozisyonu aaal!

Tadı Bazen Damakta Kalır

Resim
Eveeet. Yerleştim koltuğuma, Sezen’i yanıma aldım. Madam Despina’nın güzel anısına dokuna dokuna yazacağım şimdi bir geceyi; uzun zamandır aklıma uğramayan birçok güzelliğe dokunduğum geceyi. Gece masayı Yeni Rakı ve Yakup Abi kurdu; rakının masalını bloglarında dillendiren blogger’lar için. Kapıda adaşım karşıladı beni, sıcacık bir gülücükle uğurladı içeri. Üç upuzun, güleryüzlü masa. Her şey güzel olacak, belli. Önce tanıdıklarla selamlaşma, sarılma, öpüşme faslı. Sonra tanımadıklara bir bakış, uzunca. Masada birbirinden leziz mezeler; Despina’nın namı büyük favası, kızarmış patlıcan, patates salatası… Aslolan, peynirin hası. Rakılar, şişe şişe dizili ve kadehlerin yanında rakıya meftun blogger’ların kaleme aldığı yazıların toparlandığı ortak kitap, Gerçek Muhabbetin Kitabı . Ne güzel! Kadehler doldu, gülücükler yerini kahkahalara, tatlı nağmelere bıraktı. Saz, söz derken nihayet Yakup Abi girdi salona, alkış kıyamet! Daha çok bahsetmek istiyorum, organizasyonun m...

aşk'ın beyaz hali

Resim
Biraz beyaz peynir, daha fazlası gerekmez. Hadi bir de su yanında, damağı dili hazırlamak için zevke.  Kalabalık oldu mu şenleniyor insan, bir masanın etrafında, biraz keman kulağında, muhabbet bağı'ndan girip Heybeli'den çıkıyor. Yalnız oldu mu efkara teslim, gün, gece, akıl, fikir, ne varsa! Kadeh yuvarlanıyor elinde adamın, yudum yudum akıyor boğazından anılar. Sonra gelsin gözyaşı, kalsın buğulu bakışlar.   Yeryüzünde her iki ruh haline de eriştirebilen yegane içki, rakının ta kendisi. Serin serin değip de dudağına, içinde bir yangın çıkaran biricik.  Aldatmacası değil bu onun, tam tersi, büyüsü.  İşte bu yüzden tutkunlarının gözü ondan başkasını görmüyor.  İşte bu yüzden rakı, biraz aşk gibi. 

Reklam Yazmak

Resim
Bir önceki yazımın da konusuydu bu kitap. Ersel Serdarlı'nın Reklam Yazmak isimli kitabı. Reklam dünyasına ilgi duyanlar, özellikle reklam yazarı olma yolunda ilerlemek isteyenler için yeni bir ufuk açacak Reklam Yazmak. Reklam yazım sürecinden, reklam filmleri ve senaryolara; iş disiplininden, prodüksiyon ve hedef kitlelere dair, reklamlar hakkında duyduğunuz ama biraz da yabancı olduğunuz her şeye biraz daha yakınlaştıracak sizi. Reklam arası vermek isteyen herkes için akışı bozmayan, aksatmayan bir kitap. Derim ki okuyun..

Özel bir fuar günü...

Resim
Bugün İstanbul Tüyap Kitap Fuarı'ndaydım. Geçen yıl İstanbul'daki fuarı değil, İzmir'dekini ziyaret edebilmiştim. Bu sene nihayet İstanbul'u yakaladım. Gerçi fuar alanını ne kadar İstanbullaştırabiliriz bilmiyorum. Zira İstanbul içinde 2 saat "seyahat" edip ancak alana varabiliyorsunuz. Korkutucu boyutlarda bir yolculuk gerçekten. Ara ara Edirne'ye kaç kilometre kaldığını gösteren tabelalara rastlıyorsunuz. İnsan ister istemez o anlarda birileri birazdan Yunanca konuşmaya başlayacak sanırım diyor. Sonra da ne güzel olur be diye ekliyor. Tabi ki bunların benim kötü geçen yolculuğumla bir ilgisi yok, mesele benim "Yunan" aşkım sadece.. (Burada Aslı gülümsüyor.. ) Geçelim her şeyi, fuara gelelim. Bu kez, diğer seferlerden farklı bir heyecanla ziyaret ettim fuarı. Daha önce, 2005'te yani, ilk kez Carpe Diem Kitap ekibiyle katılmıştım fuara. Tazecik kitaplarımızla ilk kez arz-ı endam etmiştik, kitaplarımıza imzalar kondurmuş, okurlarımızla tan...