Toprağına Bir Şeyler Oldu

Hayrolsun…

Toprağına bir şeyler oldu. Senin bilmediğin şeyler; duymadığın, görmediğin...
Akıl sır erdiremediğin şeyler oldu toprağına. Aynı tepkileri veremez oldu insanların birbiriyle, aynı şeye kızamaz, aynı şeye gülemez oldu. Ne oldu toprağına senin? Suyu mu çekildi, otu mu bitmez oldu üstünde? Altında yatanlar mı ağladı da, etmediler haklarını helal kalanlara? Nefes alanların eli ayağı karıştı da birbirine, gözyaşı kardeş mi oldu kahkahasına? Ne değişti, ne tamlandı, ne eksildi…

Göz göze gelince insanların, çarpıştı alevleri birbiriyle. Dirsek dirseğe değdiler mi çekilir oldu kılıçlar. Dizi dizine dokunmaya görsün kimsenin, kan aktı. Ne sabahlara sığar oldu selam, ne geceye kaldı. Allah rahatlık versin’ler rafa kalktı uykudan öncelerde. Komşun aç yatarken tok uyudun uykulara, komşun yerken sopayı ağasından ses edemez oldun. Darda kaldın da kendi kendini dinledin sen de, kimse asmadı kulağını.

Ne oldu toprağına senin? Senin bilmediğin, kimsenin akıl sır erdiremediği bir şey oldu belli ki. İnsanların aynı dili konuşamaz oldu tenleriyle bile, bırak seslerini. Konuşmak için gözlerine bakmak yerine muhatabının, sırtını görmeyi yeğler oldu insanların. Toprağının akına yaraşmayanları gördü gökler, bastırılamayan çığlıklar duydu. Acıları çekti de bulutlar, yine toprağa bıraktı…

Geçmişe bir bak, uzanabildiğin kadar geçmişe… En geridekini görecek değilsin elbet, görebileceğinin en evveline bak sadece. Acısının ortasında bile şükrünü eksik etmeyen, gözyaşını dökerken, içini de hıçkırıklarına katan insanlarını gör bir. Kahkahalarının en şeninde, yüreğinin de gülüşünü duyabildiğin insanlarını... “Gribilmez”, aka ak, karaya kara diyen mert insanlarını, anlamadan evvel dinlemesi gerektiğini bilen…

Ne kadar geride olabilirler ki, senin ömrün yaşıtken benimkiyle, ne kadar geride olabilir ki onlar? Ama bir şey oldu işte. Ne olduğu, sonucundan daha vahim değil elbet. Bir şey oldu toprağına senin, yabancılaştı canciğer bildiğin bedenler, ruhlar. İklimler değişti, sınırlar çekildi insanlar arasına. Bölüşüldü ne var ne yoksa, kavga başladı bir türlü bölüşülemeyenler için…

Yalnız bakmakla kalma e mi, benim canım yanıyor çünkü, lazımsa şayet, yansın seninki de, ama seyirci kalma. Düşmesin dünün dostu yarın birbirine, dilini sivriltmesin kimse. Sivriltip de batırmasın kimsenin tenine.

Toprağına oldu bir şeyler, oldu ya… Hayrolsun…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hasan'ın Rüyası

Kafamı Kırarım! s1e1