öz

Bırakıp gitmek neden zordur? Ben bilmiyorum yanıtını…
Çaresizliğin doğurduğu bilmem kaçız sessizliklerin arasında yitip gitmek bir gece yarısı. Bir şeyler yanlış gidiyor diyor şarkı. Farkındalıklar çıkıyor bir yerlerden ansızın. Canımı yakıyor. Eğlence diyor şarkı…
Şarkı ne dediğini bilmiyor…
Bir tek bunu biliyorum bu gece yarısı!
Dün gece sen, sen, sen ve bir de ben eylemler sıraladık art arda. İnsan olmanın gerektirdiği her şeyi yaptık. Sınırlarını zorladık kimi zaman insanlığın, hayvanlaştık. Sonra da oturduk insanlıktan sonrasının hayvanlık olup olmadığını tartıştık. Sıkılmazdık biz sohbet etmekten, sıkıldık. İnsan olmadığımıza karar verdik sonunda ama biz zaten bunu biliyorduk…
Sıradanlığını tartıştık sonra sokaktaki yüzlerin. Ama bir kararsızlık vardı bu gece üzerimizde uykuyla karışık. Her sokakta aynı adamları gördüğümüzü söyledik birbirimize önce; sonra hepsinin ayrı öyküler taşıdığını.
Uyuduk sonra. Sözcüklerin ve fikirlerin koynunda bazen üşüten bazen yakan bir uyku uyuduk üç saat. Mesai kabusları vardı sabahta. Sabah kabus görebileceğimi de o sabah öğrendim ben. Bir de yalnız uyanmanın buruk hissinin bedende yol açtığı hasarı…
Oysa hep yalnız uyanmıştım ben o güne dek.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hasan'ın Rüyası

Aç!