Ara ardından Kent'e bakış

Şimdilerde blog sayfamla çok haşır neşir olamıyorum, sebebi biraz günlük meseleler, biraz gelecek debelenmeleri. Bunun için, siteyi takip eden arkadaşlardan hoşgörü rica ediyorum, geç güncellemeler, yenilik eksiklikleri sıkıcı oluyor bazen farkındayım. Fakat bu bir süreç, yakın zamanda hızlanacak, hem yazılar, hem Aslı.

Son yazımda maçtan bahsetmiştim. Yazdıklarım bugün de hissettiklerime paralel. Ben inandığım renklerin arkasında dururken onlar da yüzümü karartmadılar gördüm ki.. Bizim yüzümüzü düşürmediler yere, güle oynaya döndük İngiltere'lerden.. Bu yolculuk "yeni bir başlangıç" için gayet güzeldi. Dilerim devamı da gelir..

Aslında aklımda çok zamandır bir spor blogu açma fikri var, orada sadece spor yazıları yazmak istiyorum ama ne kadar ilgi çeker, beğenilir, yakıştırılır(!) orasını bilemiyorum. İlerleyen zamanlarda, belki yeni sezonda, kim bilir..

Dedim ya bu aralar seyrek ziyaret ediyorum ben burayı. Fakat neredeyse her gün kontrol ediyorum kaç kişi gelmiş gitmiş diye, eksik olmayınız efendim, teşekkürü borç bilir, öderiz hemen..

Bu gece, biraz Bizans İstanbul'u üzerine çalışır ve düşünürken Kavafis düştü aklıma.. Ne çok zamandır okumuyordum onu, ihanet gibiydi benimki. Çünkü bir zamanlar delisi olduğum, şiirlerini elimden düşürmediğim adamı ihmal etmiştim kaç zamandır. İstanbul'un, Konstantinopolis olduğu zamanları konuşur, okur, yazarken Konstantinos Kavafis'in bir şiiri yer alsın istedim blogumda.. Hem şimdime, içime, hem de dışıma uyan bu şiir bir iki gün sonra "eski yazılardan biri" olmak üzere geliyor kıyısına sözlerimin..

Başka diyarlara, başka denizlere giderim, dedin.
Bundan daha iyi bir kent vardır bir yerde nasıl olsa.
Sanki bir hükümle yazgılanmış bir çabam;
ve yüreğim sanki bir ceset gibi gömülmüş oraya.
Daha ne kadar çürüyüp yıkılacak böyle aklım?
Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam burada
gördüğüm kara yıkıntılarıdır hayatımın yalnızca
yıllar yılı yıktığım ve heder ettiğim hayatımın.

Yeni ülkeler bulamayacaksın, bulamayacaksın yeni denizler.
Hep peşinde, izleyecek durmadan seni kent. Dolaşacaksın
aynı sokaklarda. Ve aynı mahallede yaşlanacaksın
ve burada, bu aynı evde ağaracak aklaşacak saçların.
Hep aynı kente varacaksın. Bir başka kent bekleme sakın,
ne bir gemi var, ne de bir yol sana.
Nasıl heder ettiysen hayatını bu köşecikte,
yıktın onu, işte yok ettin onu tüm yeryüzünde.

Çev. Özdemir İnce&Herkül Milas

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hasan'ın Rüyası

Kafamı Kırarım! s1e1