Bir Saldırı Planım Var

...dışımda konuşan o 'karaktersiz'e...

Tüm gün evimde oturuyorum, bir bilgisayar karşısında bazen, bazen koltukta. Hayattan elini eteğini kısırlaştırıldıktan sonra daha bi' çeken o sarı kedi gibi, damağımda ekşiyle acı arasında dolanan bir tatla oturuyorum, tüm gün...

Evin önünden bir sokak geçtiği, sokakta insanların yürüdüğü ve o yürüyen insanların bir hayatları olduğu aklımdan çıkıveriyor bazen. Kendi küçük dünyamın küçük sıkıntılarını büyütüyorum pencere kıyısında.

Ama asla pencereden dışarı bakmıyorum.

Evet, bir saldırı planım var.

Büyütüp büyütüp insanların önüne koyduğum o hastalıklı meselelerimi kendimi anlatmak, derdimi söylemek yahut yazmak için yazmak, konuşmak için konuşmak adına yapmıyorum ben hiçbir şeyi. Kusursuz bir ilgi arsızıyım ben, bunca zamandır bu tende hüküm süren, ilgi yoksunluğunun iktidarını yıkmaya çalışan nafile bir muhalefetim.

Hâlâ bir saldırı planım var.

Televizyonun kıyısında duran, tozlara mekan olan o cam kasede biriktirdiğim, benim gibi aksak, benim gibi solgun, benim gibi aslında çoktan ölgün kelimelerimi doğrultacağım insanlara. Sivriltip uçlarını, batıracağım, o altından sıcak kırmızıların aktığı derilerine. Bir akarsu taşıyan tenlerini dışarı akıtacağım, solduracağım.

Ve biliyorum, birkaç zaman yapabilecek bunu içimdeki nefret delisi, ilgi arsızı. Çünkü bir süre sonra, tahammül edemeyeceğim ben bile kendime, O sarı kedi gibi kendi kısırlığımın döngüsünde yitireceğim elimde kalan son kaleleri...

Bir saldırı...
Bir planım yok benim...
Hepsi de plansızdı olanların, bakma mağrurluğuma.
Arsızım ben,
Varlığımdan yoksunum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hasan'ın Rüyası

Aç!