önce dış dünyaya kapanıyor bu duyu. iç sesimizle de gayet mutluyuz işte. bir sabah ansızın sessizliğe uyanana kadar. gerisi savaş filmlerindeki patlama sonrası yaşanan uğultulu sahne. mayınlarla örülü bir arazide sessizce ilerliyoruz bir sonraki patlamaya uğultuya kadar.
"Reklam dünyasında gerçekliğin kabul edilir bir şey olmadığını sana öğretmediler mi? Bu nedenle "gerçek" bir şey yaptıkları zaman, mutlaka abartırlar. Bilirsin işte; mutlu aileler, yakışıklı, incecik insanlar, köpek yavruları, kediler, pırıl pırıl mutfaklar, kocaman banyolar. Yani bir sürü aldatmaca." Aşktan uzak, reklama yakın her kişi, hatunlar bilhassa okumalı.
Artık burada kafamı kıracağım. Evet sanırım tek eksiğimiz buydu, burada bunu da yapacağım! Değişebilirliğine inanmadığım her şeyi bir bir yazacağım ki bir yere kaybolmasınlar, gözden yitmesinler. İlk kafamı kırarım’larım “bir kısım izlek” için yabancı olmayan bir “hayati damar”ımla, futbolla alakalı. Bir bakınız. Bakınız ki içimdeki şiddet tükensin! - Forma giydiği herhangi bir maçta Daniel Alves hakemi kandırmak maksatlı kendini yere atmazsa, - Galatasaray’ın mor forması yenilgi yüzü görürse, - Beşiktaş, adı sanı bilinir bir forvet transfer ederse, - İbrahimoviç 90 dakika boyunca herhangi bir maçta forma giyip de ofsaytta kalmazsa, - Daha uzun yıllar yaşayacak gibi görünen “Aziz Yıldırım hanedanı” devrilirse, - Cristiano Ronaldo, becerisinin sökmediği bir maçı çirkeflik yapmadan tamamlarsa - Ahmet Çakar, futbolun biraz da şov işi olduğunu ama bu kadar da “şovmenliğe” bulaştırılmaması gerektiğini fark ederse, - Sergen Yalçın, Baros’a seslenmeyi öğre...
hiçbirşey de
YanıtlaSilbazen bir ses'tir..
süreklileştikçe sesleşiyor tabi..
YanıtlaSilDoğru yere fısıldayınca duyarsın kuzum. Algıda seçicilik...:)
YanıtlaSilönce dış dünyaya kapanıyor bu duyu. iç sesimizle de gayet mutluyuz işte. bir sabah ansızın sessizliğe uyanana kadar. gerisi savaş filmlerindeki patlama sonrası yaşanan uğultulu sahne. mayınlarla örülü bir arazide sessizce ilerliyoruz bir sonraki patlamaya uğultuya kadar.
YanıtlaSil