Bir şehiR

Bir şehir nasıl bu kadar hızlı solabilir, anlamak mümkün değil.
Ben eskiden kaldırımlarda yürürken gülen, selamlaşan insanlar görürdüm burada. Yine aynı kaldırımlarda ağaçlar yaşardı, köklerine yakın yerlerinde çiçekler açan. Sokaklarından geçen arabaların camlarından arızalı kollar, sesler çıkmazdı sinir harbi içinde. Bir şehir, her türlü insanı sırtında taşır kimseye gıkını çıkarmazken nasıl bir anda tüm renklerini kaybetmek üzere çırpınır, anlamak mümkün değil.

Biz, sarı, mor, yeşil, kırmızı.. Biz bu şehirde, farklı renklerde yaşamaktan memnunduk. Birbirimizle kaynaşır başka renkler olurduk; yepyeni, gün yüzü görmemiş, yenidoğan renkler.. Bilmediğimiz dillerde şarkılar söylerdik birbirimize, çalındığında kapımız, kapımızın ardında daha evvel tadını geçelim, adını bilmediğimiz lezzetler olurdu bakır kaplar içinde..

Bir şehir nasıl bu kadar hızlı soldurulur..
Anlamak mümkün değil..

Yorumlar

  1. Modern zamanların fiyaskolarından biri de bu değil mi, Aslı Hanım? Gülmeyen yüzler, selamlamayan ağızlar, duymayan ya da sadece kavgaya dönük duyan kulaklar, hissetmeyen kalpler, aşktan habersiz aşkı anlatan sözler... daha neler ve neler.

    Bize bunu kim reva gördü? Günahımız ne idi? Niçin artık sabahları çiçek kokularıyla uyanmıyoruz? Niye renkli değil kişiliğimiz? Üzerimiz bir ölü toprağı serpildi de biz mi farkında değiliz? Şairin bahsettiği dünyalar çok mu uzakta kaldı ve hiç mi gelmeyecek artık:

    "Yine yapraklar yine güller
    yine güneşli yollarda yaz
    yine küçük odalarda yalnızlık"
    (Oktay Rifat)

    YanıtlaSil
  2. solması devam ettikçe kaldırımda gördüğün tanıdık yüzleri de göremez olacaksın. bütün yüzler çene altlarından sarılacak, kimse kimseyi tanımayacak..
    bi' şehir neden soldurulur, hadi şehirleri geçtim bi' ülke neden gözden çıkarılır..

    YanıtlaSil
  3. Biz kaybettik o ''kolay gelsin''i, unuttuk ''hayırlı olsun''ları ya da ''geçmiş olsun''ları.. Yapabildiğimiz tek şey özlemek ''iyi günler''i...

    hatırlattın.''sağol''asın...

    YanıtlaSil
  4. başını alıp ha diyince de çekip gidemiyorsun. madem bu kadar değişti, kayboldu şehrin ruhu git derim ben. ama arkada da kalacak olu bence. zor!

    YanıtlaSil
  5. düşerken istanbul, düşlere tutunmak..
    bu kadar.

    YanıtlaSil
  6. Bu şehir, bizim il, bizim memleket..
    Artık garip..
    Kırıyor hevesini insanın, koyuyor bir kenara..
    Ne el, ne ayak, ne dil konuşur oluyor artık..
    Temennilerin ötesine geçememek ise ne vahim..
    Yine de yitirmemek gerek umudu..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hasan'ın Rüyası

Aç!