anlık ileti: neyin iletildiğine bağlı olarak kalıcılığı sorgulanabilir bir nesne(!) bu. sen anlık dersin, adam öyle bir canını yakar ki o anlık ileti de, kaldır kaldırabilirsen oturduğu yerden! yermek: "iyi bir iş övülmezse ölür gider" demiş shakespeare.. biz de bu yüzdendir, yaşasın diye her iş, yereriz, ölümüne! gece: bitmek bilmeyen bir günün ardından ya derin bir uyku getirir ya da dipsiz bir yorgunluk. ne varsa içerde, hepsini daha bir dışarı çıkararak "görülebilir" kılar.. işi gücü yok anladığım kadarıyla. organ: insan yaşamını sürdürdükçe, bunlardan kimilerinin eskidiğini ve eksildiğini fark eder.. gözleri zor görür, kulakları ağır işitir, elleri titrek tutar olur. kalbe gelmiyorum bile. hata: gün gelir gögsünde uyuduğun, seni böyle çağırır olur. hata, artık rüyalarında adındır. ne gider ne kalır, çakılıkalırsın, insan yanların kramplara boğulur.. şeref: yoksunu'na şerefsiz denir ki kanımca daha ağır sözler hak e...