Twitter'dan Nağmeler vol. 8
Hayatın bazı gerçekleriyle doku uyuşmazlığı
yaşıyorum.
Sağduyusu parayla, statüyle satın alınmış
bir toplumuz artık. Öznel doğrulara tahammülsüzlüğümüz, gerçeklere körlüğümüz
açıklanamaz yoksa.
Bazı kitapları okurken sayfalarına notlar
alıyorum.. Bu bazı notlarda kitapların yazarlarıyla konuşuyorum. Evet. Deli değilim.
Hani o "hayatım gözümün önünden film
şeridi gibi geçti" anı var ya, işte o anın fon müziğidir Frédéric
CHOPIN'den Nocturne..
Hayat şaşırtıcı.. Karambolde gol yememeye
bakmak lazım..
Bileti Migros'tan aldım deyince "Piii
sizin biletler Migtos'ta mı satılıyor" diyen güzel insanlar tanıyorum.
Bazen bazı insanların mutsuz olmasını
dileyebilir insan. En azından çok da mutlu olmamasını.. Kötü kalpliliğe işaret
değildir bu.
Bugun Eren ve Selin'den sonra Ela katıldı
ailemize.. Biricik abimin güzel kızını görmeye gidiyorum! Ömrun uzun olsun Ela
kız..
+ Hafta sonu n'apıyorsun? - Saha
kapattırıyorum..
Bazen Barcelona'nın "turnuvam
var" diyene ilk uçakla koştuğunu düşünüyorum.. "İlk uçakla
koşmak" hayal ürünüdür, gerçeklerle ilgisi yoktur.
Öyle ruhunu satan entelektüelleri, hele ki
"eskinin solcusu" entelektüelleri var ki bu memleketin, gezegende
bulamazsınız öylesini!
Asla her şeyin güzel olduğu bir zaman
yoktur, kandırmayalım kendimizi. Bir karmaşa, mutlaka bir yerlerindedir garip
hayatlarımızın.
Avrupa'nın en büyük adalet sarayına sahip
olmakla övünmek şuursuz bir eylem.
Beklenen gün geldi... Gece, formayla uyunan
geceydi.. Yıllar sonra.
Şimdiki zamanın insanında bir ilişki bug'ı
var.. Yazacağım hakkında.
Yorumlar
Yorum Gönder